Save The Bees
Doğanın görkemi, insanoğlunu kaynakların sonsuz olduğuna kolayca inandırabiliyor. Fakat gerçek ne yazık ki böyle değil! Üstelik bunu fark etmek için yarın çok geç olabilir. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için siz de bugünden harekete geçin!
Dünyanın dört bir yanında nüfus rakamları hızla yükselirken, gıda ürünlerine duyulan ihtiyaç da aynı oranda artmaya devam ediyor. Fakat ne yazık ki belli başlı sebepler dolayısıyla gıda üretimi ve temini konusunda arz-talep dengeleri giderek daha da bozuluyor: Artan talebe karşılık arz, ciddi düzeyde düşüş gösteriyor. Bu durum ise dünyayı felaket senaryolarının belki de en kötüsü olan gıda krizine doğru sürüklüyor! Tehlikenin boyutunu daha net bir şekilde ortaya koymak adına öncelikle, “Gıda krizi nedir?” sorusunu yanıtlamak gerekiyor. Gıda krizi sürecine girilmesi halinde ilk aşamada insanoğlunun dengeli ve yeterli beslenmesi için gerekli kabuklu yemişler ve pek çok sebze türünün yok olacağı düşünülüyor. Bunu takip eden evrelerde, kök sebzeler ve tahıllar gibi temel mahsullerin de azalması kaçınılmaz görünüyor. Yetersiz beslenmeyle başlayıp açlık ile sonuçlanacak olan bu kriz dönemini engellemek için ise, tozlayıcı canlılar olan arı türlerinin korunması büyük önem taşıyor!